Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.

WhatsApp: +90 552 455 13 03       Telefon: +90 552 455 13 03



KUM TANELERİ

                                                      KUM TANELERİ

Bir avuç kum tanesiyle; insanların üzerinde koşabileceği, renkli çiçekler ekebileceği, bulutlarla buluşabilecek kadar uzun apartmanlar yapabileceği, bir şehrin temellerinin atılabileceği düşüncesi, insan aklının kendisine oynadığı bir oyunmuş gibi algılanmamalı. Bu bir avuç kum tanesi kenetlendiğinde, bir taş kadar sert ve yolunda ilerleyen diğer kum tanelerine ilham olabilecek kadar da etkileyici olabilir. Tıpkı beyaz zambakların bahtsız ve genç ülkesi Finlandiya gibi… Nasıl ki Finlandiya günümüzün saygı duyulup örnek alınan nadide ülkelerinden biri konumuna geldiyse, bizlerin de özellikle Bolvadin’imizin geleceği için bunun imkânsızlığını artık zihinlerimizden silme vaktimiz gelmiştir. Kitapta da eğitim ilkokuldan, temelden başlanmıştır. Bizler de en temelimizden, köklerimizden yani Bolvadin’imizden gelişime başlamalıyız. Bolvadin’imizin her zerresini bu değişim hareketine dâhil etmeliyiz. Manavından öğrencisine, çiftçisinden yöneticisine kadar herkesi bu göreve davet etmeliyiz. Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli eserde de bahsedildiği gibi kendi yaşamlarımızın mimarı olmalıyız. Öncelikle kendi zihnimizi öğrenmeye açık hale getirmeliyiz. Bunun en tabii yolu da iyi bir eğitim olmalıdır.

Hem ülkenin her yerinde hem de Bolvadin’imizde, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı, okulların kalitesini artırmalıyız. Çocuklarımızı okula sadece sayı saymayı öğrenmesi için değil, sayıların ardındaki gizemi çözmeye çalışmaları için göndermeliyiz. Okullarda pratik eğitimi artırmalı, öğrencilerin dört duvar arasına sıkışıp kalarak değil gezerek, deneyimleyerek öğrenmelerini sağlamalıyız. Öğrencilere daha geniş eğitim olanağı sunmalı, imkanı kısıtlı öğrencilere maddi ve manevi destekte bulunmalıyız. Çocukların hayallerini dinlemeli, onların hayatlarına dokunabilmeyi öğrenmeliyiz. En önemlisi ise onlara vatan sevgisi aşılamalıyız. Atatürk'ün de dile getirdiği gibi halkımızın, vatanımızın, Bolvadin’imizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için yanıp tutuşan bir nesil yetiştirmeliyiz. Hayat bizleri her zaman altın tepsiyle karşılamayacaktır. Zorlandığımızda kalplerimizdeki bu vatan aşkıyla zorluklara kalkan olmalıyız. Bu şekilde ilçemizin insan kaynaklı eksiğini kapatıp, rekabeti artırabiliriz. İlçemiz ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu aydın kesimi böylece oluşturabiliriz. Kitapta da vurgulandığı gibi aydınlar, halkın ışık saçan düşüncesi, ülkenin eğitimli beyin gücüdür. Aydın olma vazifesi, ihmal edilmeden yerine getirilmesi gereken bir hizmettir. Verdiğimiz bu emek karşılığında elde edeceğimiz başarılar, bize karanlıkta yol gösteren ışıl ışıl parlayan ateş böceklerine dönüşecektir.

Ebeveyn olarak çocukları yetiştirmeden önce ise kendimizi her alanda iyi yetiştirmeliyiz, kültürümüzü artırmalıyız. Bir veciz söz ‘’ Yeni dönem beraberinde yeni şarkılar getirir.‘’ der. Yeniliklerden korkmamalıyız. Halkımızın her kesimini sanat ve tarih ile tanıştırmalıyız. Bolvadin’in zengin ve bir o kadar da soylu tarihini önce kendi vatandaşımıza tanıtmalıyız, öğretmeliyiz. Tarihi ve kültürel mekânların restorasyonunu ve tanıtımını artırmalıyız. Tüm Bolvadin halkının katılabileceği müze gezileri düzenlemeliyiz. Sadece gençleri değil, yaşlıları da müze gezilerine dâhil etmeliyiz. Çünkü onların her biri üzerine bastığımız bu toprakları oluşturan kum taneleridir. Onların geçmişte yaşadıkları eski zorlu günleri, Bolvadin’in sıkıntılı dönemlerini genç nesillere aktarmalarını sağlamalıyız. Hâlihazırda “Yanık Kışla Müzesi” halkımıza yardımcı olmak için bulunduğu yerden bizlere sesleniyor.

Aylık olarak, Bolvadin’imizin tarihini açıklayan bilgilendirici öykülerin yer aldığı, ilçemiz vatandaşları tarafından yazılan şiirlerin, çizilen resimlerin yer aldığı bir dergi çıkarabiliriz. Bu şekilde gençlerimizin sanata ve tarihe olan ilgilerini de artırmış oluruz. İlçemizde edebiyat, tiyatro, sergi, konser ve konferans faaliyetlerini artırarak halkımızın yenilenmesini sağlayabilir ve kültürel değerlerimizi koruyabiliriz. Kitapta da belirtildiği gibi bir toplumda sanat duygusu gelişmezse, güzelliğe ihtiyaç duyulmazsa sanat da olmaz. Sanatsız bir toplum ne kadar gelişirse gelişsin kokusuz bir çiçeğe benzer.

Bu çok değerli çiçeklerimizin sağlıklarını da göz ardı edemeyiz. Sonuçta sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Sağlık merkezlerindeki çalışan sayılarının artması, ilçemiz halkının sağlık hizmetine daha kolay ulaşımını sağlar. Önceden de bahsettiğim konferansları sağlık alanına uyarlayıp gençlerimiz ve yetişkinlerimizi hem bilimsel hem de pratik bilgilerini destekleyebiliriz. Kitapta da önerildiği gibi uzmanlar tarafından ebeveynlere genç neslin yetiştirilmesi ve terbiyesi hususunda konuşmalar yapılmalıdır.

Tarımsal ve endüstriyel alanlarda da kalkınma projeleri tez elden hayata geçirilebilecek öncelikli uygulamalar arasındadır. Bolvadin’in tarımsal potansiyeli değerlendirilmeli ve buna uygun tarım teknikleri ve pazarlama stratejileri geliştirilmelidir. Çiftçilere destek sağlanmalı, küçük işletmeler teşvik edilmelidir. Bunlar ilçe ekonomisinin canlanmasına yardımcı uygulamalar olacaklardır.

Tüm bu anlatılanlardan önce bizler, bilginin değerini kavramalı, sonra bunu başkalarına aktarmalıyız. Kitapta da bahsedildiği gibi bilgi ile beslenmek demek, hayatımızda on, yüz ve hatta bin kat daha etkili olmak demektir. Zihnimiz çalışmak için can atıyorken aylaklık yapmanın zamanı değil. Bilgilerimizi, harmanlayıp aktivitelerimizde de kullanmaya başlamalıyız. Sosyal farkındalık ve dayanışma projelerini sıklaştırmalıyız. Kadın girişimcilerimizi desteklemeli, onlara özel kurslar açmalı ve Bolvadin’in kalkınmasında bir güç olmalarını sağlamalıyız. Çünkü erişilen uygarlık düzeyi bütün halkın ortak malıdır.

Bahsettiğimiz bu uygarlık düzeyine ulaşmak için halkımızın inanç ve azim duygusunu harekete geçirmek gerek. Çünkü bizleri yolumuzdan çevirmeye, engellemeye çalışacak bireyler mutlaka olacaktır. Bizim görevimiz karşılaştığımız engellere korkusuzca göğüs germek, etrafımız tamamen aydınlanana kadar durmamaktır.

Tüm bu söylediklerimizi sadece arzulamak yetmez, benimseyip yaşamımızın bir parçası haline getirene kadar durmamalıyız. Hiç kimse yaşanılabilir, kalkınmış bir Bolvadin olması için kenarda beklememeli, herkes sevgisini ve emeğini katık olacak kadar bile olsa bu işe adamalı; gelecek nesillere aktarmalıdır.

Emeklerimiz ve alın terimizle Bolvadin’imiz, tıpkı Beyaz Zambaklar Ülkesi gibi gelişmiş, kalkınmış mutlu insanların yaşadığı bir yer olacaktır.

BOL-DAV “BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE DENEME YARIŞMASI” 2.Sİ

FATIMA KEDİK

Ayfer Ceylan Emet Fen Lisesi 10 -Sınıf Öğrencisi

RUMUZ: MARMARA

                                         

Paylaş