Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.

WhatsApp: +90 552 455 13 03       Telefon: +90 552 455 13 03



MARKA ŞEHİR KAVRAMLARI HİKMET ÖZDEMİR EŞREF CİHAT KOCA

Marka Şehir Kavramları

 Şehir sözcüğü, Arapça kökenli kelime olup Türkçe ’de en erken kullanımına “şehr” olarak rastlanmaktadır. (Nişanyan Sözlük, Sevan Nişanyan,8. Baskı,2002)

İng.  City kelimesine karşılık  gelen kent  ve şehir terimleri  sıklıkla birbirinin yerine kullanılır. Osmanlıca’da  karşılığı, büyük belde, büyük kasaba, vilayet demektir. Develioğlu’sözlükte ;“Şehir,insanların toplu olarak yaşadığı yerleşim yerlerinden; idari ve mülki yönetim bakımından, köy ve kasabadan büyük yerleşim yeridir. Halkının büyük kısmı; sanayi, ticaret  ve idare işleriyle uğraşan  ve tarım alanı olmayan kalabalık yerleşim  merkezi,kent” olarak karşılık bulmuştur.”(Develioğlu,1984, s.1180)

Bazı sözlüklerde,“Büyük kent “açıklaması yer alır. (Ayverdi, Topaloğlu,2005,s.2925)

Şehir, TDK Far, şehr. Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan ,genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site anlamındadır.(TDK,s.2211)

Daha sonra büyük kent değil “Kent “  kelimesiyle eşanlamlı olmuştur. TDK sözlüğünde,kentten türeyen şu kelimeleri görürüz:Kent soylu, çadır kent, ana kent, başkent, mantar kent ,uydu kent gibi…

Kent sözcüğü ise, Soğdakça’da (Hint-Avrupa Dili, Çin’deki Soğd göçmenlerin dili)   “şehir kale “ anlamına gelen  “kend” kelimesi karşılığı olarak Türkçe’de  geçmiştir. Kent bilimleri sözlüğünde, İng city; sürekli  toplumsal gelişme içerisinde bulunan ve toplumun; yerleşme, barınma, gidiş-geliş, çalışma, dinlenme ve eğlenme gereksinmelerinin karşılandığı, pek az kimsenin  tarımsal uğraşlarda bulunduğu, köylere bakarak nüfus yönünden daha yoğun  olan küçük komşuluk  birimlerinden oluşan yerleşme birimidir.”(Keleş,R.1998 s. 75 Kentleşme Politikası,Ankara İmge Kitap evi) Beş yıllık kalkınma planlarında ,kent yerine şehir kullanılmaya başlanmıştır.(1978)

Şehirleşme alanında, 1980’lerden  günümüze kadar gelen  zamanın şartlarına göre, büyükşehir, Mega kent, Metropol gibi  yerleşim alanları çıkmaya başlamıştır. Şehirlerin gelişmesi sonucunda; sanayi ve tarımın da  şehirlerin şartlarına uyum sağlayacak biçimde, kentleşmeleri ortaya çıkmıştır. Hepsinin adı şehir  ve şehirleşme ile yakından ilgilidir.

Şehirleşme ile modernleşme arasındaki yakın kolerasyon, çağımızın şartları içerisinde sürdürülmeye çalışılmaktadır. Şehrin, medenilik, medenileşme kavramlarıyla ilişkisi ortaya çıkmaktadır. Şehrin yerleşim alanlarında yaşayan insanların; rahatlık ve mutluluğunun  sağlanması öncelikleri arasındadır. Bu öncelikli  hak ve ihtiyaçların  gerçekleşmesi için, istenilen doğa  ve uygun sağlıklı çevre ortamında bulunmasıyla  yakından ilgilidir.

Şehir insanlarının ihtiyaçlarının karşılanmasındaki  çalışmalar, bilimsel planlamalar doğrultusunda ele alındıkça, kolay ve ekonomik olacaktır. Her şehrin kendine özgü önceliklerine yönelik planlamalar yapılmaktadır. Her şehrin kendi kimliği vardır. Bu kimlik, çok bileşenlerin bir sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu bileşenlerin odak  noktası insandır. O şehrin insanı, yaşadığı çevrede, kendine ait  özgün varlık alanın açmıştır. Oluşturduğu bu ortamda hayatını  sürdürmeye devam etmektedir. Şehirli insanın iç ve dış etkenlerin etkisi gelişme ve ilerlemesine olumlu ve olumsuz katkıları oluşur. Bu açıdan bakıldığında, her şehrin anahtar sözcüğü olmalıdır. Bunu ortaya çıkarmak, bu kavramı “parlatmak,”öne çıkarmak amacıyla  kullanabilmek; kente büyük anlamı yükleyen  kavrama/kavramlara yer açar. Bu açılan yerde kalabilmek için şehirleşme alanında, sürdürülebilir politikalar üretilmesi gerekir. Kendine özgü yarattığı veya ürettiği şehir kelimesinin  anlam içeriğinde, “Marka şehir” olmak   yönünde çaba göstermesi gerekir. Bu kavramın, o şehirde yaşayan insanların kendine özgü yapısını ortaya çıkarabilmelidir.Ayrıca merkezi hükümetlerce  desteklenmesiyle;o şehrin tanıtım ve turizm alanındaki görünürlüğüne önem verilmiş olacaktır.

                      Kentsel Yolda Bolvadin

Tarih boyunca her şehir kendine göre, şehirleşme alanında, çeşitli çalışmalar yapmıştır. Son zamanların şehirlerin mimari yenilenmesinde yapılan çalışmalarda, Bolvadin’in şehirleşmesi gündeme gelmiştir.

1)Bu şehirleşme serüvenini doğru yürüyelim.Doğa şartlarına,iklim koşullarına ,güvenlik durumuna, tarım imkanlarına, ulaşım durumuna ve diğer etkenlerine göre, kendine bir  yerleşim yeri seçen Bolvadin sakin bir hayat içerisinde yaşamaya başlamış. Örneğin, Bolvadin’in kentinin  ilk yerleşiminden bu yana, yıllardır, şehirlerarası araçların kentin içinden geçiyordu. Bu ulaşım durumunda memnundu. Ekonomik yönden Bolvadin’e büyük katkı sağlıyordu. Ticari hayat şehri canlandırıyordu. Ama bu yaratılan canlılık, şehri sıkmaya başladığından,şehir bunalmıştı.Çözüm olarak çevre yolu şehri rahatlatmıştı. Buna rağmen bu çözümün şehrin  gelişmesine yönelik yeni önlemlerin alınması ihtiyacı doğmaktadır.

 Bolvadin halkının kent hayatında, daha iyi imkanlar içerisinde yaşaması için; yapılması gereken yeniliklerin başında, mimari alanda kendini yenileme yoluna girmesini sağlamıştır. Şehre nefes aldıran bu gelişme,Bolvadin’i şehirleşmesini hızlandırmıştır.

2)Şehirlerde,son yılların Türkiye’nin  gündeminde olan “Kentsel Dönüşüm” hareketleri,“Gelişen  Bolvadin”  için bir şans olmuştur. Bu proje, aynı zamanda şehirlerin gençleşmesini sağladığı gibi; depremlere karşı dayanıklı binaların yapılarak, sağlıklı kentleşmeye  öncülük yapacak olmasıdır. Şu andaki yerel yöneticinin bu çizgide yaptığı yenilik çalışmalarından söz edilebiliriz. Bu konuda, şu uzmanın görüşünü hatırlatabiliriz:

 “ Kentsel dönüşüm  ve/ veya yenileşme sırasında dikkat edilecek bir hususun da şehrin  dokusunun korunarak, çevre duyarlığına  öncelik tanıyıp şehrin  modernize çizgisinde gelişmeleri hedeflenmelidir.”(Pelin Pınar Özden,2008,Ank,İmge yayınları)

Ayrıca, deprem ülkesi olan Türkiye topraklarında çevre ve doğanın yapısına uymak, birinci kural olmalıdır. Şehrin yenileşmesine yönelik katılımcılık sayesinde; hem demokratik hakların gözetilmesi, hem kaynakların ekonomik kullanımı ile  sosyal barışın sağlanmasına önemli katkılar  sağlayacaktır. Araya İnsan unsuru girince, vatandaşın  sorumluluğu önem kazanmaktadır. Bu yöndeki çözümlerde, ortak aklın uygulamaya konmasında birkaç önemli kurala uyulması gerekir:

a)Kentsel dönüşüm/kentsel yenileşme  daha uzun soluklu ve anlamlı olmalı. Kentsel dönüşümde, çevre,doğal koşullar yanında aynı kentte yaşayan insanlara sunulan projelere, ön yargılardan uzak biçimde katılımda  bulunmalarını göz önüne alınması  gerekir.

b)-Uzman bir araştırmacıdan alınan şu düşünceyi önemsemeliyiz: “Kentsel  Yenileşme” denince, değişim içinde olan bir alanın problemlerinin çözümüne yönelik olarak; ekonomik, fiziksel sosyal ve çevresel koşullarını amaçlayan bütüncül ve birleştirici vizyon ve operasyonlar  bütünü olması gerekir.”(Erbey D.E.B. Planlama ,2004)  

c)-Bolvadin’in merkezindeki şehirleşmeye yapılan olumlu çalışmaların şehrin çehresini değiştirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin  TOKİ  eliyle gerçekleşen konut yapıları yanı sıra;özel  konutların yapımında çok sayıda artış sağlanması, şehirleşmeyi olumlu yönde etkilemiştir. Yapılaşmalarda ; daha çok yeşil alan, daha çok çocuk parkları ve kültür –eğlence sahalarına  yönelik şehirleşmeye önem verilmelidir. Örneğin, kolay ulaşıma sahip olabilecek tarihi mesire alanı olanımız   Horan Parkı gibi daha çok yeşil alanların yaratılarak, halkın  ihtiyacına cevap verilebilecek durumda olmalıdır.

d)-Şehirlerin, özellikle  büyükşehirlerin birinci önceliği “Şehir içi çok iyi trafik düzenine sahip olmalıdır. Bu birincil kural, şehirleşmenin olmazsa olmazıdır.

3-İçinde yaşadığımız bir şehirlerin diğer şehirlerden kendisini ayıran, orijinal yapan veya özgünlük  kazandırılan “MARKA ŞEHİR” olması için; uygulanabilen  yeni fikirlere, buluşlara ihtiyaç vardır.Konya denince, “Mevlâna” adının çağrıştırılması gibi. Bu nedenle,  her şehir  kendine özgü “marka” yaratmalıdır. Bu “MARKA ŞEHİR” etiketi, toplumca kabul görmesi gerekir. Gerekirse , şehre yeniden marka kazandırırılmalıdır. Hiç yoktan  bir konudan bile, bir  marka  kavramı üretilebilir, yaratılabilir.Bu marka o şehre  uygun  bir isim olabilir. O şehrin markası olabilir. Bunun için süreklilik taşıyan  belirli ve kabul gören markanın,o yöre insanlarınca   tescil olmasıyla  amacına ulaşılmış olur.Gerekirse patent alma ve /veya profesyonel reklamcılardan  yardım alarak, şehirlerin markalaşması gerçekleştirilebilir. “Marka şehir”  olma yolunda ilk adımı  atılmış olur. Bu uzun soluklu çalışmayı gerektiren aşamalar sonunda, artık bir  “anahtar kavram” çıkmış olacaktır.

4-Ayrıca,kentin sakinleri, “Marka şehir” olmak için ne kadar çaba gösterirse,o derece kalıcı bir kültüre sahip çıkar.Ya da tersinden bakacak olursak, kendi kültüründen hareketle marka taratılabilmelidir. Böylece, “kent aidiyeti”  ortaya çıkar. O kent, ülkede ve dünyada kazandığı bu marka ile anılacaktır.Varlığını bu şekilde kanıtlayan kent, her alanda verimlilik sağlar. İskan ettiği  o şehir,  “MARKA ŞEHİR” olur. Her zaman kendini yenilemek ve geliştirmek isteyen  Bolvadin’in markalaşmaya ihtiyacı vardır. Belki de gelişmek isteyen Bolvadin’e yeni kapı açılmış olacaktır.

5-Yerel yönetimlerin varlık nedenlerinden birisi,şehirlerin kendine özgü  kültürel özelliklerini ortaya çıkarması ve onu  korumaya  yönelik  kent mimarisini hazırlaması gerekir. Orta düzeydeki iller ve ilçelerde bu alanın çizilmesi kolaydır. Metropollerde , ortaya çıkabilecek  sorunlar  ve kargaşalardan dolayı zor  olabilir. Bolvadin için hazırlanan özel projelere katkı sağlamak; her düzeydeki özel ve tüzel kurumların yardımlarına vatandaşların destek vermesiyle, şehrimizin gelişmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

6-Kentleşme sırasında, kültürel alandaki küreselleşme kavramına yönelimlere uyum sağlanırken,kültürel yozlaşmalara meyletmeden,milli  benliğimizi korumaya yönelik  gerekli önlemler alınmalıdır.

Örneğin, Bolvadin gibi dini hassasiyetlere önem veren hemşerilerimizin, medeniyetin sağladığı imkanlarından,(internet,bilişim kaynakları, telefon vs.gibi) faydalanırken,ortaya çıkabilecek  olumsuzluklara karşı direnç sağlayan  kurumların oluşmalıdır. Bu kurum ve kuruluşlardan  liyakatlı   insan kaynakları havuzu oluşturulabilir.  İstendiği  zaman o “ havuzdan” yaralanmalı. Bu insan kaynakları havuzundan fayda beklenirken;  vatandaşların kendi özgürlük alanlarına müdahaleci tavırlara  girmeden, “Demokratik incelikte” destekler beklenebilmelidir.

7- Şehirleşme konusunda Bolvadin özeline girdiğimizde, şehrimizin mili kültür odağında, evrensel görüşleri önemseyen eğitim hedeflerine yönelik  alanlarını desteklemeliyiz.  Örneğin;Anaokulu’ndan başlayıp ömrünün sonuna kadar “Teknoloji kültürünü” sağlayan programlara yönelik uygulama alanları yaratılabilmedir. Unutulmuş gelenek, ve göreneklere  dayalı sanat alanları   oluşturabilmelidir. Bu nedenle,çeşitli meslek edinim programlarına destek verilmeli.Kişilerin hobilerini üretime yönlendirecek  çalışmalar yapılabilmeli. Bu çalışmalar, merkezi yönetimin , yerel yönetimin ve  sponsorlukların maddi- manevi güçleriyle gerçekleştirilebilir. Özellikle çocukların- gençlerin serbest zamanlarının verimli  biçimde değerlendirebilme  alışkanlığını  yaratabilmeli ve geliştirebilmelidir. Sonunda, kent insanlarının  rahat, huzur ve mutluluklarına destek verilecektir..

8- Bilgi çağının harika buluşu, olan  İnternet gibi iletişim ağından faydalanan  ülkemizin her bir vatandaşı gibi ; Bolvadinli hemşerilerimizin  özellikle genç kuşakların, yenilikler içinde olduğu gerçeğini görerek; kent insanımızın,   “Sağlıklı beslenmeye dayalı yaşam kültürü” yaratması için yeni alışkanlıklar  kazandırılmalıdır. Bu alışkanlığımızdan maksadımız; unlu mamuller ve hayvansal beslenmelere  dayalı geleneksel  beslenmenin yanında; bitkisel besinlere ve meyvelere de ağırlık verilmesi düşünülmelidir. Böylece yeni tüketim alanlarına esas oluşturan ,üretim alanlarına  zemin hazırlanmalıdır. Bu yeni üretim araçları ve biçimlerine dayalı bu ahenk“Marka şehir “olmaya katkı sağlayacaktır.

                             Kültür ve Turizm

1-Her kentin kendine özgü, “kültürel potansiyeli gücünde, turizmi alanı vardır.” Bu düşünceden hareketle, Bolvadin ilçesinin var olan  turizm alanları ortaya çıkarılmalı, o alanlar “parlatılmalıdır.” Şehrimizin başka açıdan  “Marka şehir” özelliği, ortaya çıkarılmış  olacaktır. Konya, “Mevlana şehri” markasıyla anılmaktadır. Konya şehrinin bu özelliği, tek bu sebep olmasa da Konya’yı ;ekonomik, sosyal ve kültürel   yönden çok ileri derecede , kazanıma sahip olmuştur.

Kütahya şehri porselende, İznik ili “Çinicilikte”, Gaziantep , “Gastronomide”  tanındığı için bu alanlarda, “Marka Şehir” etiketlerini almışlardır. İzmir Enternasyonal Fuarı ile tanınarak güçlü ticari yeniliklere  neden olmuştur. “Akşehir, Mizah ve Nasreddin Hoca Şenlikleri,” etkinlikleriyle ayakta durabilen  bir şehir olarak, kentin gelişim ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. İlimiz Afyonkarahisar’ın “Gastronomi” alanındaki namından, Bolvadin ilçemiz de kendine düşen  payını alabilir. Kendine özgü bir veya birkaç ürün ile görünür olabilir. Örneğin, “Ev yapımı ekşi mayalı ekmekleri ve “Bükme”(yöresel börek) yapımının  sanayileşmiş  biçimde üretilip tanıtılması,  “Marka Şehir “kavramında yerini alabilir. Ayrıca haşhaş ürünlerine dayalı küçük işletmeler ile  var olan sucuk ,lokum ve peynircilik alanındaki  işletmelerin modern alanlarda geliştirildikçe, şehrin, “ Marka şehir”adını kullanabilme  yetisine  sahip olacaktır.

                        2-Sosyal Özelliklerde Bolvadin

a) Demografik yapısına göre Bolvadin, Ege bölgesi ile Orta Anadolu Bölgesi arasındaki alanda yer almış, tarım ağırlıklı kadim bir şehirdir. Tarihin çok eski  dönemlerinde, canlı ticari bir ortamdan kendini geliştirmeye çalışırken; hızla  dışarıya doğru   açılımda bulunan bir kent olmaya devam etmektedir.

b)-Hızla değişen  dünyanın  ve ülkemizin gelişimi  sonucunda , Bolvadin ilçesi de   doğal  olarak  sosyal değişime uğramıştır. Bu değişimlerin ekonomik kazanca döndürülebilmesi için yeni projeler yapma yolunda kendi  tercihini yapabilmelidir. Bu seçimi sadece maddi alanda değil, insani değerlerin yüceltilmesi  alanlarda da  çalışmalarını sürdürebilmelidir. Örneğin; son dönemlerin “sosyal proje” denilen çalışmaların özünde, topluma karşı sorumluklarımızı yerine getiren “İyilik “yapmak”, Bolvadin’in kadim kültüründe var olan bir alışkınlarımızdır. Yardımseverlik, zekat vermek, bir elin verdiğini öbür elin görmediği yardım ve hepsinin ötesinde,”Allah rızası için” yardımda bulunmak kavramlarına aşina Bolvadin ve Bolvadinli tüm bunları kurumsallaştırarak gerçekleştirmelidir.  

c)Halkının  büyük kısmı birbirine akrabalık düzeyinde yakın olduğundan, Bolvadin kozmopolit bir yapıya sahip değildir. Son yıllarda bu sosyal doku değişime uğrasa da, özündeki yakınlıklar bir süre daha devam edeceğe benzemektedir. Bolvadinli hemşerilerimiz; sıcakkanlı, misafirperver  özelikleriyle,güzel doğa içerisinde yaşamaktadır. Bolvadin halkı kanaatkar ve yardımsever  insanlardan oluşan;bir homojen(bağdaşık)  sosyal topluluktan oluşur.

d)Bolvadin ve Bolvadinli ;Orta Asyalardan Anadolu’ya  kopup gelen  insanlarının oluşturduğu    milli şuuru içerisinde yaşayan ,tertemiz Türk Milletinin  tarihine bağlı bir kitledir. Selçuklu’dan, Osmanlı’dan ve  Cumhuriyet’ten bu yana  devletine sahip çıkan ve erdemli değerlerini özümseyen bir halkın yaşadığı Bolvadin her geçen yıl  gelişen şehir hayata daha çok uyum sağlamaya çalışmaktadır.

e)Her yörenin güzel gelenek ve görenekleri yanında; kusurları, eksikleri ve hatalarının  olabileceği  doğaldır. Bu cümleden olarak giderek  şehirleşen Bolvadin, milli eğitimin gerektirdiği ilme/bilime dayalı her türlü  bilgiye önem vermek istemesindeki engelleri aşmak ister. Bu yüzden çocuklarının çok iyi öğrenim görmesi için aileler çok fedakârlık  yapmaktadır. Bolvadinliler, evlatlarının iyi eğitim görmesini isteyen bilgili ve inançlı nesiller yetiştirmeye çalışmaktadırlar.

f)13-150 kilometrekarelik yüz ölçümdeki  Eber Gölü, Afyonkarahisar iline  bağlı; Çay,Bolvadin, Sultandağı ilçelerinin sınırları içerisinde bulunarak, çevreye hayat veriyordu. Maalesef ,son yıllarda ,insanların doğaya karşı acımasız davranışları ve kuraklıktan dolayı; gölün  yüzde sekseni kurumuştur. Eber Gölü’nün yaşadığı  sorunlarının çözümlerin  ait yepyeni bir projenin gündeme alınıp çözüm odaklı  çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Anadolu’nun  bereketli ovasında  bulunan bu  kentin yerleşim alanlarına sahip çıkma çabaları, her zaman vardır. Yerleşim alanlarının Eber Gölü’ne ve sulak arazilere doğru   kayması, çevre ve doğanın  yanlış kullanımı  yönünden, olumsuzlara neden olmuştur.

Türkiye’deki kentlerin kurulması yönündeki   bu tür yerleşim yanlışlıkları, Bolvadin’de  de yaşanmıştır. Umarız,bundan böyle aynı hataların yapılmaması dileğimizdir.

          3-Bolvadin’in Bazı Ekonomik Değerleri

a) Bolvadin Belediyesi’ne ait Heybeli Kaplıcaları, halkın sağlığına önemli katkı sağlayan dinlenme tesisleridir. Heybeli Kaplıcası, yıllardır, şehrimizin   ekonomisini canlandırarak, şehrin gelişmesine önemli katkılar  sağlamaktadır.

a)Heybeli Kaplıcaları, önemi artan kaplıca turizminde  kendine  yer edinerek;“Bolvadin Heybeli Termal Tatil Köyü” adıyla kendini  yenilemiştir. Kaplıcanın modern tesislerinin büyüyüp gelişmesi yanında, turizm ağırlıklı  profesyonel işletmeye dayalı, adı duyulan kaplıcalar arasına girmiştir. “İyinin iyisi vardır.” Düşüncesinden hareketle, “Bolvadin Heybeli Termal Köyü” adıyla ülkemizin kaplıca  turizmine, daha nitelikli biçimde hizmet etmesi için yeni projeler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu konuda uzman kişi ve kurumlardan hizmet almaya devam edilmelidir.

b)Bolvadin Belediyesince işletilen ya da hizmet veren   Heybeli Kaplıcaları, şehrin tanıtımına  de destek vermektedir. Bu alanın turizm sahasında yer alması, belki de şehrimizi, sözünü ettiğimiz “Marka Şehir” kavramına yaklaşacaktır.

c)Bolvadin’in ürettikleri nelerdir? Tükettikleri nelerdir? Bu sorulara alacağımız cevaplara göre, şehrin ekonomik yapısı hakkında bazı başlıklar altında değerlendirmeler yapabiliriz.

Coğrafi konumu yönünden Bolvadin, Konya – İstanbul yolu üzerinde  kadim bir  şehirdir. Şehrin “Kadim” sıfatını her zaman öncelikleriz, ama bu kentin tarihi dokusuna neler ekledik? Bu soruya olumlu cevap verecek seviyede durumda değiliz. En azından bu konuda yapılan çalışmalardan bilgisi olanların çok olduğunu söyleyemeyiz. Varsa yapılanların tanıtımı yapılmış mıdır? Genç kuşaklar başta olmak üzere, halk yapılan çalışmalardan  bilgilendirilmelidir.

d)Bolvadin, Ege Bölgesi  ile İç Anadolu bölgelerinin kavşak alanında kurulan  şehir olarak ayrı bir üstünlüğe sahiptir.

Bolvadin tarihi- coğrafi yönden   çok iyi  doğal şartlara sahip bir  yerleşime sahiptir. Şehrin iskan durumuna bakacak olursak,  İpek Yolu üzerinde kurulmuş tarihi  kenttir. Bolvadin, kendine özgü tarım ve hayvancılığa sahiptir. Bu konuda yeterli araştırma yapılmış mıdır. Varsa, bu çalışmaların uygulanması aşamasından dolayı, Bolvadin’in  tarım ve ticari faaliyetleri, şehrin gelişmesine nasıl bir motor  gücü  sağlamıştır. Bu konuda yapılan araştırmalar, şehrin gelişmesine hangi yönde adımlar atılabileceği üzerindedir. yapılan çalışmalar, pratiğe geçirilmiş midir?.

e) Şehrimizin öncelikle   var olan doğal kaynakları ve    insan kaynakları gücüyle neleri, kimlerle, nasıl yapılacağına yönelik projeler hayata geçirilmelidir. Bu projelerin; ortak aklın çerçevesinde(Uzman kişi,kurum, tüzel kuruluşlar ve STK’ların) ve  asgari şartlarda  somut verilerin uygulanması  için faaliyetler  yapılabilmelidir.

f)Bolvadin tarım ve hayvancılık alanında güçlü bir çalışma geleneğine sahiptir. Buğday, arpa, haşhaş,  pancar gibi ürünlerinin  elde edilmesi  ön sırlardayken; şimdilerde bu alandaki üretim yetersizliğinden söz  edilmektedir. Bunun nedenleri üzerine konuşmak, bilgi alanımızı aştığından ,başka çalışmaları gündeme getirmesiyle  konunun  dışına çıkılmasına neden olacaktır. Ama bu konuda, şu cümle söylenebilir: Medeniyetin imkanlarından azami ölçüde yaralanan Bolvadin, üretime dayanan tarımsal ,sanayi ve ticari yöndeki adımlarına hız kazandırabilmesi, şehirleşmesini etkin kılacaktır.  

g) Bu çerçevede “Eber Gölü Islah Projesi” denebilecek çalışmaların tekrar gündeme gelmesi ihtiyaç olmuştur.

 Bu nedenle, Türkiye’nin Göller Bölgesi’nde ,kuruyan göllerin sorunlarına çözüm üretmek makro düzeyde çalışmalar gerektirmektedir. Bu alanda büyük emek veren Bolvadinli uzman ve bürokrat  hemşerilerimizin raporlarını zaman zaman  okuma fırsatını bulduk. Başta merkezi hükümetin bu konuya dikkat çekerek, yerel yönetim ve halkının demokratik kuruluşlarıyla  çözüm önerilerinin uygulama alanına geçmesi  gerekmektedir. Bu çabaların bilimsel yöntemlerle sürdürülebilir  olmasına dikkat edilmelidir. Yıllar önce, önemli ticaret merkezi olan Bolvadin, tarım alanındaki üretimlerini artırarak, gelişen şehirler grubuna girmesi için merkezi  yönetimden alacağı desteklerinin arttırılması gerekir. Bu destek ile  yerel yönetim ile  güçlendirildiğinde şehirleşme hızlanacaktır.

h)Bu sorunlar üzerinde çalışmaların tekrar tartışılıp çözüm yollarının bulunması  bile, Bolvadin’in  MARKA ŞEHİR  olmasına destek verecektir.

ı)Yeterli sanayi gücüne  sahip olmayan  Bolvadin’in şehirleşmesine yönelik  “Sanayi Bölgeleri’nin canlandırılması bilinen gerçektir.

Sanayileşme yolunda kamunun ve özel teşebbüsün desteklenmesi, teşviklerin artırılması ne kadar önemli ise; halkın bu ekonomik   faaliyetlerde daha fazla yer alması da önemlidir.

 i)Tüm üretilenlerin sadece şehrin kendi ihtiyacının karşılanması olmamalıdır. Pazarlanması öncelikli olmalıdır. Çağımızın ticaret yeniliklerinden azami biçimde yararlanarak, ürünlerinin paraya çevrilmesi önemlidir. Denenen pazarlama sistemlerine ek olarak kooperatifleşme sistemine yönelmenin zamanı gelmiş ve geçmiştir bile.

                     4-Bolvadin’de Mesleki ve Teknik Eğitim

a) Bolvadin Orta öğretimin okullaşması alanındaki yeri üst düzeylerdedir. İlkokul, ortaokul veya ortaöğretim düzeyi içerisinde, mesleki ve Teknik alandaki durumu da çevre ilçelere göre iyi durumdadır. Bolvadin’de mesleki eğitim merkezinin geliştirilerek, daha çok sayıda mesleki çeşitlilik sağlayan  nitelikli-liyakatlı  elemanlar  ihtiyacının karşılayan eğitim kurumları vardır. Bunların başında, yıllardır eleman yetiştiren Yapı Sanat Endüstri Meslek Lisesi’nin çok sayıda mezun vermesi ,ilçemizin nitelikli insan kaynaklarının varlığı yönünden  bir avantajdır. Diğer mesleki ve teknik okulların(Adalet Mes.Lis.,Endüstri Mes.Lis.İmam-Hatip Mes.Lis.,Öğretmen Lis., Kız Teknik-Mesek Lis.,Sağlık Mes.Lis.) mezunlarının topluma sağladığı değerlerin varlığından da söz edilebilir. Fakat dünyanın ve ülken ihtiyaç duyduğu mesleki ve Teknik eğitimin nicelik ve nitelik yönünden daha çok sayıda olması gerekir.(Örneğin;Almanya, İkinci dünya savaşından sağ kalan 17 milyon teknik ve meslek elemanları sayesinda çabucak ayağa kalktı.)

Bu liyakatlı  insan gücü potansiyeli çoğaldıkça, Bolvadin’in şehirleşmesine, yani “Marka Şehir” olmasına destek verecektir.

                               5-Fikren Bolvadin’e Destek

Bolvadin’de yetişmiş ilim adamlarından, akademisyenlerinden, şair- yazar ve düşünce insanlarından söz etmek yazımızın hacmini aşar. Mahalle mekteplerinde yetişen ilim sahiplerinden, bugünkü üniversite akdemisyenlerine kadar bilim dünyasında yetişmiş değerli    insanların ülkemize ve Bolvadin’e hizmetlerine yer vermek yazımızın boyutlarını aşar. Ama  kısaca şunu söylemek istersek;Bolvadin, Osmanlı döneminden, içinde bulunduğumuz Cumhuriyet döneminden başlamak üzere, Türkiye’nin fikir ve sanat alanında önemli ve etkin konumda olmuştur. Bu güzel fikir mirasına sahip olmanın getirdiği kazanımlar üzerine, daha neler yapılabiliriz? Esas sorun, bunun üzerine düşünüp fikirler üretmeliyiz, diyerek başlıktaki  konuya girilebiliriz.

a)Bolvadin’e fikren nasıl katkı sağlayabiliriz ? Sorusuna cevap arayan Bolvadinli şair-yazar ve fikir insanlarından rahmetli Osman Göker’in bir yazısından alıntı yaparak, düşünce talimi yapalım:  

 “Bolvadin’de yeterli sayıda  maddi zenginliğe sahip  insan  ve  kültürlü insan  da var. Ama kültürü de zenginliği de   nefsinde toplayan  eşraf yok.”

“Bu Ramazan Bayramı da şenlikli, neşeli geçti. Memleketimizin ölüsü de  dirisi de  bayramdan nasibini aldı. Tüm şehrimizde, bir bayram havası esti. Hava olabildiğince güzeldi. Türkiye’mizin dört bir yanından sılayırahim (daüssıla) özlemini gidermek için, gelen hemşerilerimiz, hayatımıza renk ve çeşni kattılar. Onların temiz yüzlerinde, Bolvadin’de bayram geçirmenin mutluluğu okunuyordu. Bolvadin’in sokaklarında, caddelerinde, kendi çocukluklarının gülümseyen saf, temiz yüzlerini  arıyor gibiydiler. Bayram sevinci, yüzlerindeki dünya gailesini silmiş süpürmüştü. Yüzleri uhrevi âlemin dilinden konuşuyordu. Bolvadin’deki zamanlarını doyasıya doldurmak, bir saniyesini ziyan etmeden, Bolvadin’de Bolvadinlice yaşamak istiyorlardı.”

“Hoş geldiler; güle güle gitsinler… Kazasız belasız menzillerine varsınlar. Biz onları her  bayram  bekliyoruz. Gelsinler, ölüleri dirileri sevindirsinler.”(OsmanGöker,Bolvadin’edair Düşünceleri,1997, Ankara kitabından,s.155)

Bolvadinli eğitimci -yazar rahmetli Osman Göker’in bu düşüncesi uzun yıllar  geçerliydi.

Ama hızla gelişen dünyamızın “Bilgi çağında” bu düşüncenin  genel kabul gördüğü zamanlar bizce,  başka yönlere evrildi. Artık  çağımız o kadar değişti ki; zenginlik de, kültür de el değiştirdi. Toplumun yapısı  değişti. Doğal olarak  Bolvadin de değişti. Bu olumlu ve olumsuz yönde gerçekleşen   değişimlerin anlayışı; Bolvadin  şehrinin sosyal, ekonomik ve  kültürel yapısına nitelik ve nicelik   yönünden yeni ufuklar açmıştır. Bu ufuk, toplumun bilinçli yaşamasına katkıda bulunduğu için şehrimizin  “Marka Şehir” kavramına yönelmesini artık önemli kılmıştır.

b)Önce, Bolvadin’in kendine ait kültür yapısının  gücü   belirlenmeli. Kurduğu kültür üzerine, geleneklerine göreneklerine bağlı “Bolvadin insanının” sosyal yapısına  uygun çözümler üretilebilmelidir. Bolvadin’in  maddi -manevi  değerlerinin hangi ekonomik gücüyle desteklenmesi üzerinde yeni  düşünceler üretilmeli, bu yönde somut  adımlar atılmalı. Bu konuda kimlerle nasıl çalışmalar yapılabilmesi üzerine proje bazlı hedefler belirlenmeli. Her Bolvadinli   düşünüp bu konuda,  özgül ağırlığınca destek vermeli.

c)Bolvadin’de yetişen  fikir insanlarının, sanatkarların, zanaatkarların, iş insanlarının çalışmalarına yol açılmalıdır.

d)Bolvadin’de gerçekleşebilecek el sanatları, Hat Sanatı, Ebru Sanatı, Halıcılık, Triko Atölyeleri, Klasik Sanat Müziği alanları, spor yarışmaları alanlarında; projeler üretip uygulamalara geçmesi gerekir. Türkiye’de ve il çapında yapılacak kültür-sanat ve spor alanlarında ev sahipliği yapmaya talip olmalı. Seri üretime yönelik somut projeler gerçekleştirilebilir.

e)Bolvadin ağzı alanında  yazılan  bir araştırma eseri olan , “Söz Derlemeleriyle BOLVADİN”  (Abdil Çakırer,Emekli öğretmen,Ocak 2007,İsmat Matbaacılık,Ankara)kitabının tekrar basımının yapılarak dağıtılması, yerinde bir kültür hizmeti olacaktır.

f)Ayrıca Bolvadin Kültürünü yansıtan  eserlerin seçimi yapılarak, basımları yapılıp dağıtımı sağlananlara, yenilerinin eklenmesi gerekir.

g))Bolvadinli iş insanlarının yaptıkları yatırımların sonunda ürettikleri desteklenebilmelidir.

h)Her yıl yapılan ”Kaymak Şenliği” faaliyetinin  Bolvadin kültürünün yıllık muhasebesi  özelliğini  taşıması yönünden önemidir. Bu kültürel etkinlik, her yıl zengin programlarla çevrenin ve turizm alanlarının beğenisine sunabilmelidir. Bu faaliyetlerin adına; fuar, panayır, şenlik, festival demek bize kalmıştır. Bu  tanıtım (lansmanı), şehrimizin   “MARKA ŞEHİR” adına mühür vurabilir.

ı)Son yıllarda Üniversite ve Yüksekokul sahibi olan şehirler arasında  yerini almış  Bolvadin’de eğitim- öğretim gören Üniversiteli kuşağın ihtiyaçlarına yönelik   gerekli ortamı/ortamları sağlaması  gerekir. Üniversite odaklı kültürel çalışmaların yapılması çoğaltılmalıdır. Bu makro bakış açısı, “üniversital eğitim” ortamında solumaya başlayan Bolvadin’in sosyal dokusuna, olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca şehre, ticari bir ivme kazandıracaktır.

i)Bu yöndeki çabalar Bolvadin’e Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler ile halkın, uyumlu yaşamasına yönelik   çalışmalara destek verecektir..

j)Bolvadin’in kültür değerlerini ortaya  çıkarmak için, müzecilik de  önemlidir. Bu konuda çalışmalar yapılabilir. Bolvadin’de alanında uzman insanların bilgi, deneyim ve kültürleriyle genç kuşakların tanıştırılması ve değerlerin korunması yönünden önemlidir. Hızla değişen dijital çağın genç kuşaklarına ortam hazırlayan “İcatlar, buluşlar, sanatkarlık  alanlarını yaratmak” Bolvadin’i kültürel yönden cazip kılacaktır. Bolvadin’de yaşayan her kesimden insanlar, genç kuşaklarla  Üniversitenin işbirliği  sağlanmalı. Bu yönde iletişim kanallarının açık tutulmasıyla  “Değişen Şehir” kavramında olumlu adımlar atılabilmeli. Bolvadin Dijital dünyadan üst düzeyde yararlanabilmesi için gerekli plan ve projeler üretilip, uygulamaya geçilmeli. Bu bilgi üretiminin sanayisinden yararlanıp maddi kazanca çevrilebilecek duruma getirilebilmelidir. Her kentin üniversitelisi farklı olsa da “ Üniversiteler Şehri Eskişehir”  kentini örnek verebiliriz.

k)Bolvadinli hemşerilerimizin kültürel yönde daha derinlikli fikirlerle beslenmesi yönünde resmi özel kurumlardan fikren  beslenmesine olanak sağlamalıyız. Bu yönde faaliyet gösteren vakıflar, dernekler, halk kütüphaneleri (resmi, özel) ve benzeri kültür kurumları tanıtılıp işlevlerine yönelik haftalar düzenlenebilmelidir. Bu amaçlar doğrultusunda, tüm güçlerin nasıl birleştirilmesine  yönelik,     plan ve programlar  yapılıp uygulanmalı. Bu konuda Birlik ve dayanışma içerisinde olabilmelidir. Bu alanda 1987 yılından bu yana Bolvadin kültürüne  giderek, diğer alanlarda da önemli çalışmalar yapan  “BOL-DAV”(Bolvadinliler Dayanışma Vakfı) kendi tüzel kişiliğini ispatlamış Sivil Toplum Kuruluşuyla iletişim içerisinde olmalıdır. Bu alanda çok mesafe kateden BOL-DAV övünülüp desteklenecek bir kurum olmuştur. Bolvadinli için” bilinçli şehirleşme” özünde “Marka şehir” olmak için  birlik ve beraberlik alanında   çalışan milli kültür harcı   olması için BOL-DAV’IN  çalışmalarının içinde olabilmeliyiz. Ne sözümüz, ne yazımız varsa; açıkça ve samimi biçimde ,ortaya döküp paylaşabilmeliyiz. Tüm çalışmalarımızın ana düşüncesinde Bolvadin nasıl “Marka Şehir” olur tezi yatmaktadır. Saygılarımızla,

HAZIRLAYANLAR                                                       

Hikmet Özdemir- Eşref Cihad Koca 

Değerli Eğitimci & Yazar Hikmet ÖZDEMİR ve Genç Bürokratlarımızdan Eşref Cihad KOCA Beylere, Bol-Dav'ın "24 Eylül Ruhunu Yeniden Ayağa Kaldırmak İçin Bolvadin'i Düşünme Vakti. Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Kodlarımızı Yeniden Yazalım mı? "projesine verdikleri "Marka Şehir Kavramları" isimli fikir, destek ve önerilerinden dolayı teşekkür ederiz.

BOL-DAV BOLVADİNLİLER DAYANIŞMA VAKFI

Paylaş