Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.

WhatsApp: +90 552 455 13 03       Telefon: +90 552 455 13 03



BOLVADİN ÜÇHÖYÜK VE ÇEVRESİ KAZI VE ARAŞTIRMALARI

BOLVADİN ÜÇHÖYÜK VE ÇEVRESİ KAZI VE ARAŞTIRMALARI

Bolvadin Üçhöyük’te 2020-2022 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürü Arkeolog Mevlüt Üyümez başkanlığında, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özdemir Koçak ve Harita Mühendisi Ömür Esen, Kocatepe Üniversitesi’nden Arkeolog Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Bilgin, Dicle Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi İsmail Baytak’ın katılımlarıyla kurtarma kazıları yürütülmüştü. 2022 yılında Afyonkarahisar Müzesi Müdürü Arkeolog Mevlüt Üyümez başkanlığında, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özdemir Koçak’ın bilimsel danışmanlığında kazılar yapılmıştır. 2023 yılında da aynı ekip çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmalara, ilgili üniversitelerden lisans ve lisans üstü eğitim gören öğrenciler de katılmaktadır.

Bolvadin Üçhöyük yerleşmesi, bu ilçenin güneybatı girişinde, Eskişehir yolunun hemen batısında konumlanmaktadır. Burası 50 hektarı aşan boyutuyla bütün Batı Anadolu’nun en büyük Tunç Çağı yerleşmesidir. Kazı çalışmalarını yürüten arkeologlar Üçhöyüğün üst kısımlarındaki yüksek tepelik alanları “Yukarı Şehir”, kuzey, doğu ve güneye doğru uzanan alanları ise “Aşağı Şehir” olarak isimlendirmişlerdir.

Son yıllarda yapılan çalışmalarda bu yerleşmenin MÖ 2350 yılı civarında Akad krallığıyla ilgili yazılı belgelerde ismi geçen Puruşhanda ile aynı yer olması üzerinde durulmaktadır. Bu belgelerde Akad kralı Sargon’un, tüccarlarının talebi üzerine Puruşhanda kentine ani bir baskın yaptığı, kenti ele geçirdiği ve sur duvarlarına kendisinin ve Puruşhanda kralının tasvirlerini yaptırdığı anlatılır. Bu kent MÖ 2000 yılı civarında Anadolu’daki ticari organizasyonu yöneten önemli bir pazar yeri konumundadır. Buna göre Anadolu’da Kayseri yakınlarındaki Kaneş (Kültepe) ile Puruşhanda da önemli bir konumdadır. Bu dönemde yani MÖ 2000 yılı civarında bu kente bakır, kalay, tekstil ve yün gelmekte ve buradaki yabancı tüccarlar ve yerli tüccarlar bu ürünlerin ticareti ile geçimlerini sağlamaktadır. Bu durumda Puruşhanda kentinin 500-600 yıl kadar Anadolu’nun batısındaki en önemli beyliklerden ya da ticaret merkezlerinden birisi olduğu düşünülebilir.

Üçhöyük yerleşmesinde 2002 yılından itibaren Selçuk Üniversitesi’nin desteğiyle Prof. Dr. Özdemir Koçak başkanlığında araştırmalara başlanmış, yerleşmenin hali hazır haritası tamamlanmış ve 2020-2022 yıllarında burada jeofizik çalışmaları yürütülmüştür. 20 yıl boyunca devam ettirilen Afyonkarahisar araştırmaları sırasında Üçhöyük yerleşmesiyle beraber yaklaşık 360 civarında yerleşme daha incelenmiş ve bu çalışmalar sırasında Üçhöyüğün diğerlerine göre daha fazla ön plana çıktığı görülmüştür. Üçhöyük yerleşmesinin geçmişinin günümüzden yaklaşık 7000 yıl öncesine kadar gittiği düşünülmektedir. Bu yerleşmede İlk Tunç Çağ (MÖ 3200-2000) ve Orta Tunç Çağ (MÖ 2000-1500) buluntuları ön plana çıkar.

Üçhöyük’te yapılan çalışmalarda tahıl vb ürünleri öğütmede kullanılan öğütme taşları ve taş havanlar bulunmuştur. Bunun yanında ip eğirmede kullanılan aletlerden (kirman) onlarcası ele geçmiştir. Ayrıca halı tezgahlarında kullanılan “hilal biçimli ağırlıklar” ve “perdah aletleri” de çok sayıda örnekle temsil edilir. 2021 yılı kazılarında “Yukarı Şehir” deki anıtsal binaların üzerlerinin iri ahşap kirişlerle örtüldüğü ortaya çıkarılmıştır. Buradaki ahşap mimaride kullanılan ağaçların türlerinin belirlenmesi ve bu ahşaplarının hangi tarihlere ait olduğunun belgelenmesi amacıyla Selçuk Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tülay Uğur yönetiminde çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar Üçhöyük yerleşmesinin üst katmanlarının hangi tarihlere ait olduğunun anlaşılmasına ve Bolvadin çevresinde günümüzden 4000 yıl kadar önce hangi tür ağaçların mimaride kullanıldığının belirlenmesine katkı sağlayacaktır.

İlk çalışmalarda ele geçen buluntular Üçhöyük’te tekstil üretimi, madencilik, kerestecilik, hayvancılık, dericilik, çömlekçilik gibi üretimlerin oldukça yoğun olduğunun kanıtıdır. Sözü edilen ürünlerin temini için burada çok sayıda atölyenin ve ticari işletmenin olduğu düşünülmektedir. Farklı ürünlerin üretimi ile ilgili bu kadar örneğin bir arada bulunması Üçhöyüğün Tunç Çağında, özellikle MÖ 3000-1500 yılları arasında Anadolu’nun önemli bir üretim ve ticaret merkezi olduğuna işaret sayılmaktadırlar. Şu an devam eden ve önümüzdeki yıllarda devam edecek kazı çalışmaları Üçhöyük ve Anadolu tarihi ile ilgili bilinmeyen pek çok konuya ışık tutacaktır. Ortaya çıkarılacak saray, kamu binaları, kale, tapınak, tüccar evleri, atölyeler gibi mimari alanların korunmasıyla ve uzun vadeli restorasyon-konservasyon çalışmalarıyla beraber turizme kazandırılması amaçlanmaktadır.

Bolvadin Üçhöyük kazıları kapsamında, 2021-2023 yılı kazı çalışmaları boyunca sosyal sorumluluk projeleri yürütülmüştür. Afyonkarahisar Valiliği, Bolvadin Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Bolvadin Belediyesinin destekleriyle Bolvadin ilçesindeki farklı ana sınıfları, ilkokul ve ortaokullardan öğrenciler farklı tarihlerde kazı alanına getirilmiş ve burada onlara yapılan çalışmalar anlatılmıştır. Ana sınıfı ve ilkokul öğrencileri için kazı alanı yanında bir tümsek alan oluşturulmuş, bu alanda küçük çocukların kazı yapması sağlanmıştır.

SONUÇ OLARAK

Bütün bu değerlendirmelerimizin bir sonucu olarak Üçhöyük gibi önemli bir kültürel ve tarihi alanın ortaya çıkarılmasının sadece Afyonkarahisar adına değil Türkiye turizmi ve kültürü açısından da çok önemli sonuçlar doğuracağı, başta ana sınıfı ve ilkokul seviyesinde olanları olmak üzere çocuklar ve gençlerin yaşadıkları çevreyi daha iyi tanımalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Prof. Dr. Özdemir KOÇAK (Selçuk Üniversitesi)

Bol-Dav Diyor ki:

Turizmin olumlu kültürel etkileri dendiğinde yerel sanat ve zanaatlara ilginin artması, geleneksel kültürel faaliyetlerin canlanması, sosyal ve kültürel hayatın canlanması, yöresel mimari dokunun korunması ve yenilenmesi ile estetik ve kültürel değeri olan varlıkların ve alanların korunmasının teşvik edilmesi ele alınabilir. Bu kapsamda kültürel mirasın korunması ve kültürel değişimin geliştirilmesi mümkün olmaktadır.

Kültürel mirasın korunmasında özellikle son yıllarda coğrafi işaretin alınması önemli göstergeler arasında sayılmaktadır. Festivaller, gelenek ve görenekler, müzeler, mutfak kültürü öğeleri gibi pek ok kültürel miras öğesine turizm sayesinde sahip çıkılmaktadır. Kültürün bir diğer olumlu etkisi kültürel değişim ve bununla birlikte yaşanan hoşgörüdür. Turistlerin ve yerel halkın birbirlerinin kültürlerinden etkilenmesi ve beğendikleri kültürel unsurları, kendi bünyelerine katmaları gayet doğaldır.

Bu etkileşim esnasında farklı motifler keşfedilebilmektedir. Turistlerin geleneksel kültürleri gözlemlemeleri ve takdir etmeleri, yerel halkın kendi kültürlerinden gurur duymalarını ve farklı yerel kültürler arasındaki kimliklere saygı göstermelerini sağlamaktadır.

SONUÇ OLARAK: Bir beldenin en önemli değerlerini yansıtan Müzeler maalesef “KADİM KENT” olarak ifade edilen Bolvadin’imizde kapısına kilit vurulan, etnografik ve kültürel mirasımızın değerli eserlerini gerek yerel toplumumuzla gerekse iç ve dış turizme yönelik olarak sergilenmeyen bir yapıt durumundadır. Bu konuda ilgililerin dikkatinin  Bolvadin müzesi ne de yoğunlaşması beklentimizdir. Çök yakın yarınlarda Üçhöyük ve çevresi kazı ve araştırmalarından çıkan çok kıymetli objelerin başka müzelerde sergilenmesine ve kültür turizminin o bölgeler kaymasına ve Bolvadin’in bu süreçte sosyal, kültürel ve ekonomik olarak elinin ve girdilerinin zayıflamasına sebep olunacağı gözlerden kaçmamaktadır. Bolvadin Kamuoyuna saygılarımızla,

Not: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Üçhöyük ve Çevresi Kazı-Araştırma Ekibinin Lideri Prof. Dr. Özdemir KOÇAK ve çok kıymetli çalışma arkadaşlarına diğer üniversitelerden katkı sunan arkeolog, tarihçi, haritacı ve diğer akademisyen ve araştırma görevlileri ile stajyer öğrencilerine ve yardımcı personellerine katlandıkları fedakârlık ve özverili çalışmalarından dolayı için çok teşekkür ederiz. Turizm Bakanlığımızın ve yerel paydaşların maddi ve manevi katkılarıyla İnanıyoruz ki; Başta Ülkemiz Turizmine ve yerelde Bolvadin’imize kazandıracakları katma değeri çok önemli ve kıymetli bulduğumuzu ifade ederiz.

BOL-DAV BOLVADİNLİLER DAYANIŞMA VAKFI

 

 

Paylaş