Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.

WhatsApp: +90 552 455 13 03       Telefon: +90 552 455 13 03



RAHAT NEFES ALMAK İSTİYORSAN ÇEVRENE SAHİP ÇIK

RAHAT NEFES ALMAK İSTİYORSAN ÇEVRENE ve FITRATINA SAHİP ÇIK

Türkiye’de çevre düzenlemeleri, denetlemeleri sebebi ile 1978 yılında Çevre Müsteşarlığı ve Türkiye Çevre Sorunları Vakfı kuruldu. 5-11 Haziran haftası da Çevre Koruma haftası olarak ilan edildi.

Bir hafta boyunca çevrenin temizliği, kirletilmemesi hakkında herkes bir şeyler söylüyor. Peki, 365 günün sadece 7 gününü mü önemsiyoruz çevremizi temiz tutmak için? Geriye kalan 358 gün içerisinde, denizlere çöp atarak kirletilmesini, fabrika bacalarının nefes aldığımız havayı zehirlemesini ya da en basit kirletme yöntemi olan yerlere çöp atma meselesini ne yapacağız?

 

Bu durum gittikçe önlenemez bir hal alıyor. Bu bizim yılda bir hafta dikkat etme lüksümüzün olduğu bir konu değil. Sen çöp atarak benim yaşam kalitemi düşürüyorsun, sen fabrika bacandan çıkan dumanlar yüzünden benim nefes alacağım havamı zehirliyorsun, sen denize çöplerini atarak hem denizde yaşayan canlıların hayatını riske atıyor hem de doğanın tüm güzelliklerini yok ediyorsun.

 

Her şeyi bir kenara bırakın ve tavana kadar çöp dolu bir odaya sizi kilitleyip orada yaşamak zorunda olduğunuzu söylediklerini düşünün. Görüntü kirliliğini bir kenara bırakıyorum, kötü kokulara da burnun alışacak bir süre sonra. Peki sağlığın? Bir süre sonra o çöplerin yaydığı mikrop ve bakteriler ile ne kadar sağlıklı kalabileceksin? Vücudun ne kadar direnebilecek bu duruma?

 

İşe kesinlikle önce kendimizden başlamalıyız. İlk kural bu olmalı. Kendimize söyleyeceğimiz şey, kendi hayatımı düşünmediğim için çevremi kirletiyorum fakat başkalarının hayatını etkilemeye hakkım yok demeliyim.

 

Biz eğer vurdumduymaz bireyler olur, içinde yaşadığımız doğayı hiç düşünmeden kirletmeye devam edersek, bizden sonra gelecek olan nesle de böyle örnek oluruz. Bizim çocuklarımız yapmaması gerekenlerin farkında olarak büyümez. Aksine bu davranışlar onun rutin olarak gördüğü davranışlar olduğu için bu tür durumları oldukça normal karşılar. Fakat aksini yapmamız durumunda bizden sonra gelecek nesli düzgün yetiştirmiş oluruz.

 

Doğamız, yeşili ve mavisi ile kusursuz bir uyum içerisinde. Bizden beklenen çok zor bir şey değil. Eğer her haftamızı çevre koruma haftasının anlam ve önemi farkındalığı ile yaşarsak ortada çevre sorunu diye bir şey kalmaz. (Ekolojist)

 

Allah'ın mükemmel bir düzen ve uyum içinde yarattığı kâinat, insanoğluna emanet edildi. Kusursuz bir denge içinde yaratılan bu yeryüzünü korumak ise kulluk görevidir. Bundan dolayı insanlar, kâinata karşı sorumsuz olamaz. Her konuda olduğu gibi Hz. Peygamber (sav) çevre bilinci hususunda da Müslümanlara örnek oldu. "Kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz." buyuran Peygamber Efendimiz (sav), çevrenin en iyi şekilde korunmasına büyük ihtimam gösterdi, ashabına da özellikle ağaçları korumayı teşvik etti.

İnsanoğlu da diğer yaratıklar gibi bu kâinatın, bu çevrenin bir seyircisi, bir parçası ve misafiri olduğu akıldan çıkartılmaması gerekir. Tabiatı korumak ne kadar çevre bilincinin gelişmesiyle mümkün görünse de,  bir diğer görevi de insanın fıtratını da her türlü dil, göz, kulak ve diğer organlardan sadır olan olumsuzluklardan korumakta çevre bilincinin asıl konularındandır.

Zira toplum ve çevre birbirinin adeta örtüsü hükmündedir. Bu değerlerle ve bu anlayışla çevremizi korumak hem insan olarak kendisinin, hem de insanlar olarak hepimizin ulvi bir görevidir.  Kirli çevre insanın ruhunu kirletir, kirli ruhlar çevreyi kirletir.

BOL-DAV BOLVADİNLİLER DAYANIŞMA VAKFI

 

Paylaş