Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.

WhatsApp: +90 552 455 13 03       Telefon: +90 552 455 13 03



AHİLİK VE ESASLARI:

AHİLİK VE ESASLARI: Ahilik, “XIII. yüzyılda Anadolu’da görülmeye başlayan ve bir süre sonra Osmanlı Devleti’nin kurulmasında önemli rol oynayan dinî-içtimaî teşkilat” olarak tanımlanır. Temelde Kur’an’a ve Hz. Peygamber’in sünnetine dayandırılan prensipleriyle Ahîlik, İslami anlayışa doğrudan bağlı olup tasavvufta önemli bir yeri bulunan ‘uhuvvet’i hatırlatmasından dolayı kolayca yayılmış ve kabul görmüştür.

 

Ahîlik yaklaşık 500 yıl Anadolu’da etkili olmuş bir teşkilatın adıdır. Ahlaki, askerî ve siyasi alanlar ile birlikte, özellikle sosyal ve ekonomik alanlarda oldukça etkili olan bu teşkilat; günümüzün sosyal güvenlik kuruluşları, esnaf ve sanatkâr odaları, kooperatifçilik, sendikacılık, belediyecilik gibi teşekküllerin işlevlerini görmekle beraber bütün bunların ötesinde, belki de günümüzde karşılığı bulunmayan, iş ahlakını şekillendiren bir kurum olarak önemli işlevler görmüştür (Öz-türk, 2002: 43-56).

 

Ahîlik, İslam inancıyla Türk örf ve âdetlerinin sentezi sonucu oluşan bir düşünce sistemidir (Ekinci, 2008: 22). Tüm bunların yanında Ahîliğin ideolojisini ve temelini, fütüvvet ilkeleri oluşturmaktadır

 

Sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olan Ahîlik teşkilatı,sevgi ve kardeşlik merkezli, karşılıksız verebilme duygularıyla örülmüş önemli bir müessesedir. Ahî zaviyeleri, manevi terbiye ile iş ahlakını bütünleştirerek nice esnaf kuruluşlarına örnek teşkil edecek nitelikleri bünyesinde barındırmaktadır (Şeker, 1993: 89).

 

Ahîliğin esasları, ahlaki ve ticari kaideleri, Ahîliğin nizamnamesi olarak adlandırabileceğimiz fütüvvetnâmelerde yazılıdır (Kazıcı, 1988: 541).Ahîlik prensipleri, tasavvuf ve fütüvvet ahlakı ile paralellik göstermektedir. Fütüvvet ahlakında vefa/doğruluk, güven/emniyet, cömertlik, nasihat, tevazu, tevbe, af gibi güzel huylar kabul görmekte; içki, zina, livata, yalan, gıybet, hile gibi kötü huylar ise yerilmektedir.

 

Fütüvvetnâmeler üzerinde çalışma yapan Sarıkaya Ahîliğin esaslarını şöyle açıklar: “Fütüvvetnâmelere göre Ahîler, gündelik yaşayışlarından teşkilat kurallarına, sofra adabından iş yerindeki çalışma kurallarına kadar kendilerini  Kur’an ve sünnete göre hazırlama ve yaşama gayretinde kimselerdir.

 

Elinin emeğini yemek, helal kazanmak, veren el olmak ve diğerkâmlık onların en önemli hasletleridir. Onların dinî zihniyetleri, hayatlarındaki  dinamizme uygun olarak şekillenmiş; inanç esasları ve sahabe hakkındaki kanaatleri teşkilat geleneğine paralel gelişmiştir. Ahîler dönemin dinî yapısı içinde herhangi bir mezhep taassubundan uzak, doğru bildikleri kitap ve sünnetin çizdiği çerçevede yaşamayı ülkü edinen samimi birer Müslüman olarak görülmektedirler.” (Sarıkaya, 1971: 17).

 

Ahînin üç şeyi açık, üç şeyi kapalı olmalıdır (Çağatay, 1974: 182):

 

• Eli, kapısı ve sofrası açık olmalı (cömertlik, konukseverlik, aç geleni doyurma).

 

• Dili, gözü ve beli kapalı olmalı (kötü söz söylememe, kötü bakmama, namusu koruma).

 

Ahî olmak ve peştamal kuşanmak için kişinin bir Ahî tarafından önerilmesi zorunludur. Üye olmak isteyenlerden yedi fenâ hareketi bağlaması ve yedi güzel hareketi açması beklenmektedir:

1. Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak.

2. Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilm ve mülâyemet kapısını açmak.

3. Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rızâ kapısını açmak.

4. Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak.

5. Halktan yana kapısını bağlamak, Hak’tan yana kapısını açmak.

6. Herze ve hezeyan kapısını bağlamak, marifet kapısını açmak.

7. Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak.

 

Günümüzde Ahîlik

Ahî teşkilatı, esnaf ve zanaat loncaları şeklinde teşkilatlanıp XIII. Yüzyıl Türkiye’sinin şehir ekonomisine damgasını vurmuştur. Ancak bilinenin aksine, bu teşkilatın rolleri sadece ekonomi ile sınırlı kalmamıştır. Ahîler özellikle, göçebe hayatını terk edip, şehirlere yerleşmek isteyenlere, meslek sahibi olmalarında ve kendi işlerini kurmalarında rehberlik etmişler,

 

Türk toplum hayatının gelişmesine büyük katkıda bulunmuşlardır. Bunun dışında Türkiye Selçukluları’nın sıkıntılı olduğu, merkezî otoritenin zayıflayıp çöktüğü dönemlerde, yönetimi ele alarak Anadolu’nun koruyucusu olmuşlardır. Bu sıkıntılı dönemlerde, iktidar mücadelelerine katılan Ahîler, ayrıca devlet törenlerinde siyasi rol üstlenip, elçi karşılamada da bulunmuşlardır (Ceylan, 2008: 56-57).

 

Ahî birlikleri, geliştirmiş oldukları ahlaki, sosyal ve ekonomik ilke ve erdemlerle günümüz sendikalarına, gençlik ve meslek kuruluşlarına,eğitim kurumlarına ve çeşitli örgütlere, pek çok yönden örnek olabilecek bir yapıya sahiptir. Bu yapı, üretici ile tüketici, devlet ile millet, emek ile sermayenin barışık olduğu bir iş ortamının sağlanması, güçlü bir ekonomik yapı ve toplumsal bütünlük için son derece önemlidir (Durak-Yücel,2010: 151-168).

 

Ahîlik düşüncesinin günümüz şartlarında yeniden dizayn edilerek hayata geçirilmesi iktisadi ve sosyal hayatın ıslahında çok önemli görülmektedir. Nitekim günümüzde, yazılan kitaplar, düzenlenen konferanslar,sempozyumlar vb. etkinliklerde iktisadi ve sosyal hayatın düzeni ile ilgili çözüm alternatifleri tartışıldığında, hep geçmişteki bu başarılı uygulama örnek verilmektedir. Ahîlik kültürünün yaşatılması ile ilgili çalışmalar yapmak üzere vakıflar, dernekler, gençlik-kültür merkezleri ve araştırma merkezleri kurulmakta, Ahîlik kültürünün iktisadi ve sosyal hayata yansımasını konu alan tezler yazılmakta, Ahîlik geleneğinin unutulmaması için Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odaları tarafından, bazı şehirlerde her yıl Ahîlik haftası ve kutlamaları yapılmaktadır.

 

Ahîlik, tarihî süreç içerisinde Türk iktisadi zihniyetini en iyi yansıtan kurumdur. Temelde iktisadi bir kurum olmakla birlikte toplumun diğer kurumları ile iç içedir. Ahlak, din ve eğitim gibi kurumların da Ahîliğin yapısı içinde yer aldığı görülür. Bu bakımdan Ahî, dinî ve ahlaki esaslar çerçevesinde iktisadi faaliyetlerini ifa eder. Bu yönleri ile tarihte özgün bir yere sahiptir. Ahlaki zafiyetin ve maddeci kültürün önemli bir mesele hâline geldiği günümüzde, Ahîlik çözüm için önemli bir kaynak olarak görülebilir. Gelenekçilik yapmadan, gelenek içinde de kalarak Ahîliği günümüz şartlarına uygun olarak yenilemek bir çok meselenin halledil-mesi için elzemdir.

 

İlk bakışta bir meslek örgütü gibi görünen, ancak incelendiğinde pek çok toplumsal hususu içerisinde taşıyan bir sivil toplum kuruluşu olan Ahîteşkilatının; Türk toplumunun birlik ve beraberliğini, refah ve düzenini sağlayan, halkın maddi, manevi problemlerini çözen; bunun yanında dönemin şartlarına binaen ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayan ve boşlukları doldurmaya çalışan bir kurum olduğu unutulmamalıdır.

 

Ahîlik, Galip Demir’e göre, “Türklerin Rönesansı”dır (Demir, 2000). Veysi Erken’e göre ise Ahîlik ve kurum düzeni, bugünlerin şartlarında bile,“Toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, dürüstlük ve doğruluk,ortak yaşama ve yatay örgütlenme” gibi yönleriyle, ileri bir örgütlenme modeli sunmaktadır (Erken, 1998). Bu modelin hayata geçirilmesinde yönetim kademeleri (merkezî ve yerel yönetimler), eğitim kurumları (üniversiteler), sanayici ve işadamları ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliğine ihtiyaç vardır.

Not:Alıntıdır.

BOL-DAV BOLVADİNLİLER DAYANIŞMA VAKFI

 

Paylaş